Geleneksel Türk Okçuluğunun bir savaş sanatı olarak değilde bir spor aktivitesi olarak uygulanmasına dair ilk örnek dede korkut hikayelerinde, bir düğün sırasında damat ve arkadaşlarının bir yüzüğe ok atarak eğlenmesine dair ortaya çıktığı söylenmektedir. Fakat bu olayı bir spordan ziyade aktivite olarak değerlendirmek daha akla yatkın olur. Ancak sistemli bir spordan bahsedecek olursak 15. yy itibaren ok meydanları ve tekkeler vardır. Mesela İstanbul ok meydanı Fatih Sultan Mehmet tarafından fethi takiben okçulara müstakil bir vakıf olarak tahsis edilirken, bundan kısa bir süre sonra da oğlu Yıldırım Beyazıt tarafından burada bir okçular tekkesi inşa ediliyor ve burada modern anlayış içerisinde sistemli bir eğitim, sportif karşılaşmalar, antrenörler, sporcuların kampa girmesi bu tekke içinde yatakhane, yemekhane modern spor kulüplerinde görülebilecek bölümler oluşturuluyor. Buradan anlaşılacağı gibi ateşli silahlar daha savaş alanlarını domine etmeden önce Geleneksel Tük okçuluğu bir spor olarak ortaya çıkmıştır. 16. yy ikinci yarısından itibaren ateşli silahların savaş alanlarında ortaya çıkmasıyla daha çok bir sportif aktiviteye dönüşmeye başlıyor. 17 yy itibaren menzil atışlarıyla, yani okun mümkün olan en uzak mesafeye atılmasına dayanan disiplin, savaş değeri en düşük olan disiplin ön plana çıkıyor. Spor olarak popülerlik kazandığı en parlak dönem 17. yy olarak kayıtlara geçmiştir.
Mehmet Turgut KARACAN
Gaziantep Okçuluk Kursları
0507 384 8287
instagram :gaziantepokculuk
